Günün birinde, bir hoca namaz kılmadığı ve içki içtiği için Bektaşi'yi eleştiriyormuş. Eleştirilerin ardı arkası kesilmeyince, Bektaşi bir cevap vermeye karar vermiş:
"Hocam, içki içmek haram, öyle değil mi?"
Hoca, "Elbette!" demiş.
Bektaşi, "Namaz kılmamak da günah, değil mi?" diye sormuş.
Hoca, "Tabi ki!" demiş.
Bektaşi, düşünür gibi yapıp sormuş: "Peki, hangisi daha büyük günah?"
Hoca, "İçki içmek daha büyük günahtır. Çünkü o Allah'ın yasakladığı bir şeyi yapmaktır, namaz kılmamak ise emrettiği bir şeyi yapmamaktır" demiş.
Bektaşi gülümsemiş: "İşte tam da bu yüzden içki içiyorum ama namaz kılmıyorum hocam. İki günahı birden işlemeye gerek yok. Bari büyük günahtan kaçınayım dedim!"
Hoca şaşkınlıkla Bektaşi'ye bakmış, ne diyeceğini bilememiş.
Bektaşi devam etmiş: "Ayrıca, Allah'ın emrini yerine getirmemek, yani namaz kılmamak, pasif bir günahtır. Ama içki içmek, aktif bir günahtır. Pasif kalmayı tercih ediyorum hocam!"
Hoca, Bektaşi'nin mantığı karşısında daha fazla tartışmaya girmemiş.